İngiliz basınından Mourinho’ya sert tenkit: Gürültü yapmakla uğraşıyor; muvaffakiyetten çok, berbat koku bırakmakla meşgul

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

T24 Spor

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Süper Lig’de son devirdeki açıklamalarıyla yine gündemde. İngiliz basınında Simon Jordan, Mourinho’nun son yıllardaki performansını ve açıklamalarını değerlendirdiği yazısında “Bir vakitler parlak bir mesleğe sahip olan, gizemli ve eşsiz bir bireyden, her şeyi ve herkesi eleştiren, acımasız bir yorumcuya dönüştü” sözlerini kullandı. “Bir top six (Premier Lig’deki en yeterli 6 takım) ekibiyseniz, Mourinho’yu getirmezsiniz diyen Jordan, “Bugünkü Mourinho daha çok gürültü yapmakla ilgili ve muvaffakiyetten çok, berbat bir koku bırakmakla meşgul diye yazdı.

Daily Mail’den Simon Jordan, son yıllarda hem mahallî ligler hem de Avrupa maçları sonrası açıklamalarıyla sıklıkla gündeme gelen Mourinho’nun Harika Lig’deki demeçlerinin akabinde Portekizli teknik yöneticisi eleştirdiği bir yazı kaleme aldı.

Jordan, Mourinho’nun bu biçimde hareket etmesiyle ilgili “belki de kendi mesleğinin berbata gitmesiyle ilgili yaşadığı hayal kırıklığındandır” dedi ve Fenerbahçe’ye duyduğu saygıyı da belirterek “Fenerbahçe’ye kazanan, seçkin bir teknik yönetici olduğunuz için gelmezsiniz” tabirlerini kullandı.

Simon Jordan’ın makalesinden öne çıkan kısımlar şöyle: 

“Anthony Taylor’a yönelik yansılarını hatırlattı”

Bir vakitler futbol dünyasında büyük bir yankı uyandıran, başarılarıyla tanınan Portekizli teknik yönetici, günümüzde ise giderek daha fazla tartışmanın odağı haline geliyor. Mourinho’nun son gayesi ise VAR hakemi Atilla Karaoğlan ve Türk futbolunun genel yapısı oldu.

Mourinho, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Türk futbolunun “kötü koktuğunu” belirtti. Fenerbahçe’nin Trabzonspor’u 3-2 yenen maçının akabinde ise, iki penaltının yanlış verildiğini belirterek hakemler hakkında sert tenkitlerde bulundu. Bu çıkış, geçtiğimiz yıl Roma’nın Avrupa Ligi finalinde aldığı yenilgi sonrası İngiliz hakem Anthony Taylor’a yönelik yansılarını de hatırlattı. O devirde, Taylor ve ailesi Budapeşte havaalanında tehdit edilmişti.

“Her şeyi ve herkesi eleştiren, acımasız bir yorumcuya dönüştü”

Jose Mourinho’yu daima hayranlıkla izledim ve hala o etkileyici teknik yöneticisi görmek istiyorum; bir vakitler yalnızca hakikat sebeplerle dikkat çeken o Mourinho’yu. Ancak artık yalnızca tartışmalarla ses çıkaran, başarılarla değil, tartışmalarla gündeme gelen Mourinho’yu görmek, benim için güzel bir şey değil.

Bu, bir vakitler parlak bir mesleğe sahip olan, gizemli ve eşsiz bir bireyden; her şeyi ve herkesi eleştiren, acımasız bir yorumcuya dönüşmesinin üzücü bir yansıması.

“Fenerbahçe’ye, kazanan, seçkin bir menajer olduğunuz için gelmezsiniz”

Son haftalarda Mourinho’nun amaç tahtasında VAR hakemi Atilla Karaoğlan ve Türk futbolunun tamamı vardı, zira 61 yaşındaki Fenerbahçe teknik yöneticisi, bunların ikisinin de “kötü koktuğunu” söyledi. Bu durum, geçen yıl Roma’nın Avrupa Ligi finalindeki yenilgisinin akabinde İngiliz hakem Anthony Taylor’a ve ailesine Budapeşte havaalanında yapılan saldırıyı hatırlatıyor.

Bir teknik yöneticinin biraz sivri lisanlı olmasını ve gerektiğinde insanları yerli yerine koyabilmesini seviyorum, lakin Mourinho’nun bu şekil makûs davranışlarını mazur gösteremem. Ve ne yazık ki, eski Mourinho’yu yine görmek istememe karşın, bunun olmayacağına inanıyorum. Ben Türk hakemliğinin standartları hakkında uzman değilim fakat Mourinho’nun geçmişteki başarısına bakarak, tahminen de hissettiği gerçek hayal kırıklığı, kendi mesleğinin gerilemesiyle ilgili. Fenerbahçe’ye, onlara hürmetimi belirterek söylüyorum, kazanan, seçkin bir menajer olduğunuz için gelmezsiniz

Bu adam, Chelsea, Real Madrid, Inter Milan ve Manchester United üzere kulüplerde büyük kupalar kazandı. Şu anda ise tepeye hakikat tırmanan biri değil. Aldığı ilgi, geçmişte başardıklarıyla ilgili. Şu anda yapacağı pek bir şey yok.

“Çalıştığı insanlara ve ülkeye karşı saygısızlıktı”

Her vakit onun destekçisi ve savunucusuydum. Bir vakitler, taze bir nefes üzere geliyordu. Ancak her vakit narsist, karanlık ve yıkıcı bir istikameti vardı; artık ise bu tarafı daha besbelli ve tahlil önerisi yok.
Trabzonspor’u 3-2 yendikleri maçın akabinde “sistem” hakkında yaşadığı öfke nöbeti, verilen iki penaltıya kızması, nihayetinde çalıştığı insanlara ve ülkeye karşı saygısızlıktı.

Hakemler eleştirilemez değildir lakin kendinizi tabir etme haliniz kıymetlidir. Hakemler kolay amaçlardır. Farz edelim ki, hakemler ona yanıt verse ve onu “çocuk üzere bir teknik direktör” olarak nitelendirseydi; kaba, güzel olmayan ve insanları kendi fikrine zorlamaya çalışan biri olarak…

“Boş bir kabın çok fazla gürültü yapmaya başlaması…”

Tekrar söyleyeceğim: Jose’nin son 20 yıldaki futbol dünyasındaki varlığı, hakikaten büyük bir katkı sağladı. Lakin bir noktada dönüp demek zorundasınız ki bu, düşüşe geçmiş bir güç. Boş bir kabın çok fazla gürültü yapmaya başlaması. Ya da çok fazla gürültünün boş bir kaba dönüşmeye başlaması…

Futbol iktisadı, büyük iştirakçilerine sonuçlardan korkmadan söz özgürlüğü sağlar. Lakin Jose bir kulüp sahibi değil yahut oyuncular dışında rastgele biri üzerinde tesir yahut otorite konumunda değil. Hasebiyle, çalıştığı yapıyı amaç alıp onun dışına çıkarak tenkitlerde bulunması, ne manaya geliyor, bilmiyorum.

Londra’da Türk futbolunu izleyen tek kişinin oğlu olduğu üzere bir müşahedede bulunması, İstanbul’a gidip burada çalışmaya başlaması hakkında ne söylüyor? Tahminen de lokal futbolun nispeten dingin sularında kendini kıymetli kılmak için bu çeşit bir gürültü yapması gerektiğini düşünüyor.

“Bir vakitler Jose Mourinho’yu getirir, kupalar kazanırdınız”

Bir vakitler Jose Mourinho’yu getirir, kupalar kazanırdınız. Fenerbahçe, 2014’teki şampiyonluğundan bu yana tam altı kez ligi ikinci sırada tamamladı. Şu anda nerede Fenerbahçe? Üçüncü sırada, önder Galatasaray’ın beş puan gerisinde.

Sanırım o, İngiltere’ye dönmeyi çok isterdi — tahminen de bu ‘öfke’ bir kaçış planının modülüdür — lakin bunu savunmak hayli sıkıntı.

“Top six ekibiyseniz, Mourinho’yu almazsınız”

Eğer Premier Lig’de bir birinci 6 (top six) ekibiyseniz, artık Jose Mourinho’yu almazsınız. Şayet orta sıralarda yer alan bir kulüpseniz, başınıza kaygı açıyorsunuz, zira o ‘istediği her şeyi, istediği zaman’ isteyen bir teknik yönetici ve bu sizin mali gücünüzle uyumsuz.  Ve şayet alt sıralarda bir kulüpseniz, Mourinho oraya gitmez. Şu anda kendi şahsî bermuda şeytan üçgeninde sıkışıp kalmış durumda!

Everton, kulübün yeni stadyumu ve yeni sahipleriyle tekrar güçlü bir duruma gelebileceği ihtimali ile farklı bir seçenek. Lakin futbolun garip bir iş olduğunu biliyorum, o halde neden Daniel Friedkin, Roma’daki vazifesinden kovduğu Jose’yi Everton’a tekrar getirsin ki?

Bazı kulüplerde tam ahenk istemezsiniz zira insanları motive etmeniz gerekebilir ancak birden fazla vakit bir tıp istikrar da gereklidir ve ben Mourinho’nun giderek daha kötüleştiğini düşünüyorum. Roma’da iki buçuk yıl kaldı, Ocak ayında kovuldu. Zorluklarla dolu bir vazifeydi ancak bunun da ötesinde Mourinho, eşit ölçüde bölünmelere ve çatışmalara yol açtı.

Eğer bir tesir yaratacak bir teknik yönetici getirecekseniz, bu tesirin ne olacağını değerlendirmeniz gerekir.

“Kötü bir koku bırakmakla meşgul”

Son açıklamasını özetlersek, bugünkü Mourinho daha çok gürültü yapmakla uğraşıyor ve muvaffakiyetten çok, makus bir koku bırakmakla meşgul.